4 Haftalık Gebelik

Annelik Hikayesi

Bedenimde neler değişiyor?

Adet zamanınız geldiği halde adet olmadınız ve yaptığınız test pozitif çıktı. Hamilesiniz! İlk tebrik eden biz olalım.

Çoğu kadın için meme hassasiyeti, hamileliğin ilk fiziksel belirtisidir. Ayrıca tat ve koku duyularınızdaki hassasiyet inanılmaz artış gösterebilir. 

Bu hafta içerisinde biraz lekelenme görürseniz endişelenmeyin. Embriyo, implantasyon işleminin bir parçası olarak rahim içerisine girer ve bu bazen küçük miktarda kanamaya neden olur. Bu normal bir süreç olarak kabul edilir. 

Embriyonuz minik olabilir, ama bize güvenin: Süper önemli gelişmeler devam ediyor. Bu hafta embriyo bir yarısı plasenta olacak, hamileliğiniz boyunca bebeğinize gerekli besinleri ve oksijeni sağlayan özel bir doku, diğer yarısı da embriyonun kendisinin büyümeye devam ettiği hücre tabakası olarak iki bölüme ayrılır. Bebeğinizin beyninin, omuriliğinin ve omurgasının nihayetinde oluşacağı sinir tüpü oluşmaya başlar. 

Bebeğinizin gelişimi 

Bebeğinizin hücreleri çoğalmaya devam eder, plasenta dokusu dolaşımınızla temas kurarak büyür, rahim içini kaplar ve bebeğinize daha fazla kan sağlar. Plasenta ayrıca, genellikle “gebelik hormonu” olarak adlandırılan östrojen, progesteron ve hCG (insan koryonik gonadotropin) üretir.

Bebeğiniz bu noktada hala mikroskopik bir hücre kümesi olmasına ve ultrasonda bile görülememesine rağmen bu aşamada hücreler, bebeğinizin iç organlarının ve cildinin gelişeceği üç ayrı katmana ayrılır. Bunlar:

  • Bebeğinizin sinir sistemi, kılları ve cildi olacak ektoderm; 
  • Bebeğinizin gastrointestinal yolunu, karaciğerini, pankreasını ve tiroidini oluşturacak endoderm ve 
  • Sonunda bebeğinizin iskeletine, bağ dokusuna, kan sistemine, ürogenital sisteme ve kaslara dönüşen mesoderm.

4. hafta ultrason

Ultrasonda küçük daire pek görünmüyor olabilir, ama o küçük kese gebelik kese denilen bir tür bebek kozasıdır. Bu keseyi oluşturan hücreler büyümüye başlar. Bazı hücreler plasentanın bir parçası olur. Bazıları gelişmekte olan bebeğinizi yumuşatmak için sıvı ile doldurulacak olan amniyon kesesini oluşturur. Diğer hücreler hassas kirpiklerden kaslara ve cilde kadar her şeyi oluşturmak için kullanılır. Ama yolun başında olduğunuzu söyleyebiliriz.

Ultrasonda göremediğiniz ise kan dolaşımınızda meydana gelen değişikliklerdir. Bebeğinizin gelişiminin ilk birkaç gününde vücudunuz, “hamilelik hormonu” olarak adlandırılan hCG üretmeye ve dolaştırmaya başlar. Bu, hamilelik testinizde pozitif bir okumayı tetikleyen aynı hormondur. Aslında, hCG seviyeleri 1.000-2.000 mIU/ml’ye ulaşana kadar büyük olasılıkla ultrason muayenesi sırasında görüntü alınamayabilir. Önümüzdeki birkaç gün boyunca, bu kese günlük 1 mm oranında büyür. Büyüdükçe, hCG seviyeleri de orantılı olarak artar. HCG seviyeleri birkaç günde bir iki katına çıkar ve bu artışın birçok kadının bulantı hissetmesinin nedeni olduğu düşünülür. HCG düzeyleri, gebelik kesesinin büyümesiyle doğrudan ilişkili olduğundan, hekiminiz, kan dolaşımınızdaki hCG seviyesini dikkatle takip edecektir. Çok yüksek veya çok düşük hCG seviyeleri hamilelikle ilgili bir sorun olduğu anlamına gelebilir.

4. Haftanın İpucu

Doktorunuz sizi 6. ya da 8. haftaya kadar çağırmayabilir. Endişelenmeyin. Bu süreçteki gelişimi ve bebeğinizin kalp atışını görebilmek için beklemeniz gerekir. Bu birkaç haftayı sabırsızlıkla bekleyeceksiniz biliyoruz. 

Yapılacaklar Listesi 

  • Hamilelik testinizi yaptırın. 
  • Bu güzel haberi artık eşinizle paylaşın, ama yakınlarınızla paylaşmak için acele etmeyin. 
  • Hamileliğinizi onaylatmak için mutlaka hekime gidin.

4. Hafta SSS

Hamileliğin erken belirtileri nelerdir?

Hamileliğin erken belirtileri kişiden kişiye değişebilir, ancak genellikle en yaygın belirtiler şunlardır:

  1. Adet Gecikmesi: En belirgin ve yaygın belirti, beklenen adet döneminin gecikmesidir.
  2. Göğüs Hassasiyeti: Hamileliğin erken döneminde göğüslerde hassasiyet, dolgunluk ve bazen ağrı hissedilebilir.
  3. Yorgunluk: Vücut, bebeğin büyümesi için çalışırken enerji seviyelerinde düşüş olabilir ve bu da aşırı yorgunluk hissine yol açabilir.
  4. Bulantı ve Kusma: Sabah bulantıları olarak bilinen bu durum, günün herhangi bir saatinde ortaya çıkabilir ve bazı kadınlarda kusma ile birlikte olabilir.
  5. Sık İdrara Çıkma: Hamilelik hormonları ve artan kan hacmi nedeniyle daha sık idrara çıkma ihtiyacı hissedilebilir.
  6. İştah Değişiklikleri: Bazı yiyeceklere karşı aşerme veya tiksinme gelişebilir.
  7. Koku Hassasiyeti: Bazı kadınlar, hamilelik sırasında belirli kokulara karşı daha hassas hale gelebilir.
  8. Duygu Durumu Değişiklikleri: Hormon seviyelerindeki değişiklikler, duygusal dalgalanmalara ve ruh hali değişikliklerine neden olabilir.
  9. Baş Dönmesi ve Bayılma: Dolaşım sistemindeki değişiklikler, tansiyon düşüklüğü ve baş dönmesine yol açabilir.
  10. Hafif Kramp ve Lekelenme: Döllenmeden sonra embriyonun rahime yerleşmesi sırasında hafif kramp ve lekelenme olabilir.

Bu belirtiler, hamileliğin kesin işareti olmayabilir ve başka sağlık durumlarıyla da ilişkilendirilebilir. Hamilelikten şüpheleniliyorsa, en güvenilir yöntem hamilelik testi yapmak ve sonuç pozitifse bir doktora başvurmaktır.

Ne kadar folik aside ihtiyacım var?

Tüm kadınların günde en az 400 mikrogram, hamile kadınların en az 600 mikrogram tüketmeleri gerekir. Bu önemli besleyiciden yeterince almak, bebeğinizin gelişen beynini, omuriliğini ve diğer organlarını etkileyen doğum kusurlarını önlemek için çok önemlidir. 

Folat adı verilen doğal folik asit, birçok farklı türde gıdada ve birçok takviyeli tahılda bulunur. Fakat çoğu kadın, ihtiyaç duydukları tüm folik asiti elde etmek için düzenli olarak bu yiyeceklerden yeterince yemez bu nedenle her gün folik asit içeren bir doğum öncesi vitamini almalısınız. Folik asit kullanımına hamilelik planlıyorsanız en az 3 ay önceden başlamanız olası riskleri kontrol altına almanız için de doğru bir karar olacaktır. 

Folik asit takviyesinin yanı sıra bol miktarda folat içeren besinleri de tüketmeniz gerekir. 

Folat içeren besinler

  • Yeşil yapraklı sebzeler
  • Portakallar ve portakal suyu 
  • Fasulye 
  • Nohut 
  • Kuşkonmaz 
  • Bezelye 
  • Yerfıstığı 
  • Ay çekirdeğidir. 

Araştırmalar, hamilelikten en az bir ay önce ve ilk trimesterde başlayan daha büyük bir dozun (4 miligram) alınmasının, hamilelik riskini yaklaşık %70 oranında azalttığını göstermiştir.

Share This Article
Leave a Comment

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir