9 aydır beklediğiniz minik mucizenizle tanıştınız. Doğum yapmanın heyecan ve stresine anne olmanın sorumlulukları da eklenince beyninizde binlerce tilki kuyrukları birbirine dolanarak dolaşmaya başladı bile… Şimdi bu tilkilerin kuyruklarını birbirinden ayırma zamanı… Yeni doğum yapan annelerin hekimlerine en çok sorduğu soruları ve yanıtlarını sizler için hazırladık…
1. Bebeğimin kafası doğumdaki şekliyle mi kalacak?
Korkmayın ve derin bir nefes alın. Koni görünümlü kafası zamanla düzelecektir. Hızlı bir anatomi dersi verelim: Bebeklerin kafatasındaki kemikler parçalar halindedir. Bu şekilde olması bebeğin doğum kanalından rahatlıkla çıkabilmesine yardımcı olur ve zamanla bu parçalar birleşerek kafatası son halini alır. Bebeğinizin başı yaklaşık bir veya iki hafta içinde düzelecektir. Bu arada, sezaryen ile doğan bebeklerin kafaları doğum kanalından çıkmadıkları için daha yuvarlaktır.
2. Bebeğim Apgar Skorunda 10 üzerinden 10 almadıysa problem olduğu anlamına mı gelir?
Endişelenmeyin! Aslında, hiçbir bebek 10 puan almıyor. “Ölçüm teknik olarak 10’a çıkıyor, ancak doktorlar genellikle 10 vermiyor. Doğumdan yaklaşık bir dakika ve ardından beş dakika sonra, bir doktor, ebe veya hemşire bebeğinizin nefes alışını, kalp atış hızını, kas tonusunu, reflekslerini ve cilt rengini değerlendirerek her kategoriye bağlı 0, 1 veya 2 olarak puanlandırılacaktır. Toplam 7, 8 veya 9 puan normaldir ve bir bebek 7’nin altında puan alırsa, ekstra tıbbi yardım verilir. Ebeveynler ayrıca düşük Apgar puanının hiçbir şekilde gelecekteki sağlığın bir göstergesi olmadığını bilmelidir.
3. Doğumdan hemen sonra yemek yiyebilir miyim?
Normal doğum yapıyorsanız yanıt belli: Evet! Ama sezaryen doğum yapıyorsanız anestezi almanız nedeniyle yemek yemek için hekiminizin belirlediği süreyi beklemeniz gerekir.
4. Sütüm gelmediği halde bebeğimi göğsüme almalı mıyım?
Kesinlikle. Böyle yaparak vücudunuzun süt üretmeye başlamasını sağlarsınız. İlk gelen sütünüz antikor açısından zengin olan kolostrumun, bebeklerin ilk üç gün boyunca alması gereken en önemli besin olduğunu unutmayın. En önemlisi de yeni doğan bebeğinizin mide kapasitesi doğumdan hemen sonra yaklaşık 1 çay kaşığı kapasitesindedir. “Emzirmeyi dene” sözünden bunalmış olabilirsiniz, bebeğinizi sadece bir bezle çıplak göğsünüze yatırın. Bu, bebeğinizin vücut sıcaklığını düzenlemek için harika bir yöntem olduğu kadar; ikiniz için de hoş bir his sağlar ve sonuçta sütünüz çok daha hızlı gelmeye başlar. Ve yardıma ihtiyacınız olursa, mutlaka isteyin.
5. Ağrı ilaçları almalı mıyım?
Bunu yapmak zorunda değilsiniz, ancak gerekirse güvenli seçenekler vardır. Hekiminiz kullanabileceğiniz ağrı kesicileri size doğum ve sonrasında önerecektir. Eğer vajinal doğum yaptıysanız, krampları yatıştırmak için hekiminizin reçete edeceği ağrı kesiciyi kullanın. Sezaryen olduysanız hekiminiz kabızlık da yaşamamanız için size önerilerde bulunacaktır.
6. Kanamam çok mu fazla?
Doğumdan sonraki ilk gün ister vajinal yolla ister sezaryenle doğum yapmış olsanız da birkaç büyük ped kullanmaya hazır olun. Doğum yaptıktan sonraki sabah çoğu hasta mandalina büyüklüğünde olabilen bir kan pıhtısı ile karşılaşabilir. Endişe etmeyin. Emziriyorsanız, bebeğinizi her emzirdiğinizde kanamanızın arttığını fark edebilirsiniz. Bunun en önemli nedeni emzirme sırasında rahminizin normalden daha hızlı kasılmasıdır. Bu sizi korkutmasın. Rahminizin sık sık kasılması rahminizin daha kısa sürede toparlanarak genel kanamanızın azalmasını sağlar.
7. Kalkıp gezebilir miyim?
Cevap birkaç faktöre bağlıdır. Epidural yaptırdıysanız, uyuşukluğun geçmesini beklemeniz gerekir. Bunun için genellikle yaklaşık 1-2 saat ihtiyacınız vardır. Doğumunuz sezaryenle olacaksa, doğumdan 12 ila 18 saat sonrasına kadar fazla hareket etmemeye hazırlıklı olun. Unutmayın, daha yeni ameliyat oldunuz! Epidural olmadan vajinal doğum yapsanız bile yine de tuvalete giderken yanınızda birinin olması daha iyi olacaktır. Çünkü doğum yaptıktan sonra, kardiyovasküler sisteminizdeki değişiklikler kan hacmini ve basıncını büyük ölçüde etkiler, bu nedenle başınız kolayca dönebilir.
8. Bebeğimin kafasına dokunursam bir şey olur mu?
Annelerin bebeklerine dokunurken en tedirgin oldukları bölge kafalarındaki bıngıldak olarak bilinen yumuşak bölgedir. Nazikçe dokunduğunuz sürece herhangi bir problem yaşama ihtimaliniz yoktur. Tıbben, kafatasının kemikleri arasında bebeğinizin başının büyümesini sağlayan bir boşluk olan bu yumuşak nokta, yaklaşık 12 ayda tamamen kapanır.
9. Tuvalete ilk gittiğimde acı çekecek miyim?
Bu bölgede yaşanan travma nedeniyle idrara ilk çıktığınızda biraz yanma hissi yaşayabilirsiniz, ancak doğum kadar ağrı çekmeyeceksiniz emin olun. Ayrıca bir kateteriniz (epidural olan tüm hastalarda bir kateter var) veya epizyotomi varsa bir miktar batma da olabilir. Böyle durumlarda hekiminiz size acıyı azaltmak ve bölgeyi uyuşturmak için sprey ve merhemler önerebilir. Enfeksiyon riski yaşamamanız için de antiseptik sıvılar kullanabilirsiniz. Bağırsak hareketlerine gelince, vajinal doğum yaptıysanız, iyi olmalısınız, ancak kötü bir yırtığınız varsa hekiminizin önereceği anestezik kremi kullanın. Sezaryen doğum yaptıysanız, özellikle ağrı kesiciler kabızlığa neden oluyorsa, tuvalete ilk çıktığınızda bir miktar sıkıntı yaşayabilirsiniz. Dışkınızı yumuşatacak lifli besinler tüketmeye çalışın.
10. Bebeğimin burnundaki hırıltı normal mi?
Tek kelimeyle, evet. Bebeğiniz rahminizdeki amniyotik sıvıda yaşamaktan solunan havaya geçiyor, bu yüzden dışarı çıkması gereken çok fazla sıvı ve mukus var. Yeni doğmuş bir bebek, yaklaşık ilk 24 saat boyunca oldukça biraz pis olabilir; hazır olun!
11. Küvette yıkanabilir miyim?
Enfeksiyonu önlemek için bir süre küvete oturarak banyo yapmayın. Rahatlamak için oturma banyosu yaparak genital bölgenizi enfeksiyondan koruyabilirsiniz.
12. Hamilelik öncesi kıyafetlerime ne zaman girebilirim?
Bunun için acele etmeyin. Bebeğinizi emzirerek eski kilonuzu dönebilirsiniz. Ancak bu sürede kesinlikle ağır diyetlerden kaçının. İç çamaşırı olarak da bir süre emzirme sutyeni hayatınıza dahil olacak kabul edin.
13. Cinsel hayatıma ne zaman dönebilirim?
Hekiminiz, vücudunuzun iyileşmesine zaman tanımak için doğum yaptıktan sonra en az altı hafta beklemenizi önerir. Ve o zaman geçtikten sonra bile, hala acı çekiyorsanız şaşırmayın. Bazen doğum travmasının yanı sıra vajinal dokuların elastikiyetini etkileyen düşük östrojen seviyelerinden kaynaklı ağrı yaşıyor olabilirsiniz. Yeni doğmuş bir bebeğe bakmanın yorgunluğu, emzirmenin etkileri ve uykusuzluk, aynı zamanda ruh halinizi de olumsuz etkileyebilir. Kendinize karşı sabırlı olun ve libidonuzun geri döneceğini bilin.
14. Neden sürekli yorgunum?
Bebek sahibi olmak maraton koşmak gibidir. Ve insanların sadece küçük bir yüzdesi maraton koşabilirken, milyonlarca kadın her yıl bir bebek doğuruyor. İnanılmaz bir fiziksel efor harcarsınız. Tüm bu koşuşturma, gözlerinizdeki kan damarlarını bile patlatabilir, bu nedenle doğum sonrası kırmızı gözleriniz olabilir. Birkaç gün kol ağrısı, omuz ağrısı, kasık ağrısı beklemek mantıklıdır. Bu nedenle, doğumun ertesinde uzun süre evde dinlenmeye, bol miktarda sıvı içmeye, iyi beslenmeye ve doğumdan sonra altı hafta boyunca doğum öncesi vitaminlerinizi almaya devam edin.
15. Neden kimse bana doğum yapmanın böyle olduğunu söylemedi?
Doğum yapan annelerin en çok sorduğu soruların başında gelir. Evet. Doğum acısız bir eylem değildir. Bunu baştan kabul edelim. Önemli olan doğum sürecinde bebeğinize doğru bir şekilde eşlik ederek mümkün olduğunca rahat bir doğum yapmaya çalışmaktır.