Bedenimde neler değişiyor?
Cildiniz bebeğinizi barındıracak şekilde genişlemeye devam ettikçe çatlaklarınız da giderek artmaya başlayacaktır. 6. ve 7. aylarda sık olarak görülen çatlaklar için öncelikle kötü haberimizi verelim. Onları önlemek için yapabileceğiniz çok fazla bir şey yok. İyi haber ise zamanla azalacaklar ama beklentinizi çok yükseltmeyin. Tamamen kaybolmaları çok da mümkün değildir. Hamilelik döneminizde hekiminiz çatlaklarınızı azaltmanız için kremler önerebilir. Doğum sonrası ise yine krem ve lazer tedavisi uygulamalarından yararlanabilirsiniz.
Bebeğinizin gelişimi
Bebeğiniz büyük bir lahana büyüklüğündedir. Uyku ve uyanma döngüsü oluşmuştur. 30 ila 90 dakikalık uyku molalarının ardından uyandığını belli etmek için sizi tekmeler. Bebeğinizin kilo alımı sıçrama yapmak üzeredir. Bu haftadan itibaren hemen hemen her hafta yarım kilo alacaktır. Artık tüm ana vücut sistemleri yerinde ve çalışıyor, organlarını korumak ve sağlıkla büyümek için kilo almaya ihtiyacı var. Bütün bu ağırlık tombul yanaklarını doldurmaktan daha fazlası içindir. Yerleşik yağ dokusu aynı zamanda doğumdan sonra ihtiyacı olan enerjiyi sağlayarak vücut ısısını düzenlemesine yardımcı olur.
Üçüncü trimesterde son büyüme aşamasını gerçekleştirmek için vücudunuzdaki besinleri emmeye devam edecektir: iskeleti için kalsiyum, kas büyümesi için protein ve kırmızı kan hücresi üretimi için demir ihtiyacını sizden karşılamaya devam eder. Demir eksikliği anemiyi tetiklediği için kendinizi daha yorgun hissedebilirsiniz.
Yeni beyin hücreleri bağlantı kurmaya devam ediyor. Bebeğinizin beyni neredeyse tam zamanında bir yenidoğanınki kadar ileridir. Bununla birlikte, beyin hücreleri konuşma, hafıza ve hatta hatırlama yeteneğini geliştirmesine izin verecek bağlantılar kurmaya devam ettikçe hızla büyümeyi sürdürür.
Bebeğiniz büyüdüğü ve rahim içindeki alanı giderek daraldığı için, hareketlerinin azaldığını fark edeceksiniz. Ancak herhangi bir sıkıntı veya arada bir tekme hissetmiyorsanız, mutlaka hekiminizi arayın. Endişeniz varsa, hekiminiz sizden doğmamış bebeğinizin hareketlerini takip etmenizi isteyecektir. Bebeğinizin iki saatlik süre içerisinde en az 10 kez hareket etmesi gerekir. Bu hareketleri bebeğinizin “uyanık” döneminde izlemeniz gerektiğini unutmayın. Eğer 10 hareketi geçemezse panik yapmayın. Testi iki saat sonra tekrar deneyin. Bebeğinizin hareketlerini hala hissedemiyorsanız, endişenizin farkında olması için hekiminizle iletişime geçin. Önümüzdeki birkaç gün boyunca bebeğinizin hareketlerini kaydetmeye devam etmenizi isteyebilir veya bir değerlendirme için sizden gelmenizi isteyebilir.
Önemli!
Bebeğinizin gelişimi ile ilgili herhangi bir endişeniz olmasa bile, vuruş sayıları anneler için hala eğlenceli ve değerli bir egzersizdir. Bebeğinizin rahimdeki hareketlerini takip etmek, programını planlamanıza yardımcı olacaktır. Büyük olasılıkla, bu doğduktan sonra bile takip edeceği programdır. Bu nedenle, ne zaman beslenme yapacağınıza ve bebeğinizin yeni doğan evresinde ne zaman şekerleme yapabileceğine göz atmak isterseniz, vuruş sayıları size ne olacağına dair bir fikir verebilir.
30. hafta ultrason
Ultrason görüntüsüyle bebeğinizin ne kadar gelişmiş olduğunu görebilirsiniz. Dudakları ve minicik burnu ile doğumdaki haline giderek daha çok benziyor. Bebeğinizin elleri sürekli hareket halinde ve gözlerini, alnını elliyor.
30. Haftanın İpucu
Eğer karnınıza hafifçe vurursanız, bebeğiniz dokunduğunuz noktada geriye çekilebilir veya dışarıya doğru tekme atabilir. Bebeğinizle doğmadan çok önce oynayabilirsiniz! Tekme attığında, karnınızı ovalamayı, yumuşak bir şekilde konuşmayı ya da şarkı söylemeyi deneyin. Onu sakinleştirdiğini görebilirsiniz.
Yapılacaklar Listesi
- Bebeğinizin hareketlerini düzenli olarak takip edin.
- Doğum çantanızı alma zamanı!
- Erken doğum risklerinden haberdar olun.
- Vücudunuzu doğuma hazırlayacak egzersizleri yapın.
30. Hafta SSS
Preeklampsi gelişme riski altında olabilir miyim?
Hamilelik sırasında tehlikeli komplikasyonlar anne ve bebeğine zarar verebilir. En ciddi olanı ise tüm gebeliklerin yüzde 5-8’ini etkileyen gebelik zehirlenmesi olarak da bilinen preeklampsidir.
Gebelik zehirlenmesi riskim var mı? Anlayabilir miyim?
Preeklampsi, nedeni olmayan gebelik problemlerinden biridir; herhangi bir kadında ortaya çıkabilir ve çoğu vakada 37. hafta ve sonrasında gelişirken bazı vakalarda da 20. haftadan sonra görülebilir. Hamilelik sırasında preeklampsi, 20. haftadan sonra yüksek kan basıncı ve idrarınızda protein varlığı belirtileriyle ortaya çıkan bir sağlık problemidir. Hekiminiz kan basıncınızı kontrol ederek ve idrarınızı test ederek sizi preeklampsi için izleyecektir. Bu nedenle, hamileliğin sonundaki haftalık ziyaretleriniz özellikle bu hastalığı erken yakalamaya çalışmak için sıklaştırılır.
Preeklampsi risk faktörleri nelerdir?
- Önceki preeklampsi öyküsü. Ne yazık ki, bir önceki hamilelikte preeklampsi gelişmesi tekrar görülme riskini (yüzde 5 ile 70 arasında) artırır ve bu özellikle 30 haftadan önce ciddi preeklampsi görülen kadınlar için geçerlidir.
- Anne, kız kardeş veya teyzede preeklampsi öyküsü. Güçlü bir aile öyküsü de preeklampsinin öncüsüdür.
- Gebelik zamanlaması ve anne yaşı. Kadınların ilk hamilelikleri sırasında preeklampsi riski artar. Hamilelikler arasındaki uzun süreli aralıklar, aynı zamanda çok küçük ya da ileri anne yaşı (18 yaşın altında veya 40’ın üzerinde) riskinizi de artırabilir.
- Mevcut bir sağlık durumu. Annenin vücudunun enflamatuvar bir reaksiyona sahip olması, hamileliğin kendisi ve örneğin kalsiyum veya D vitamini gibi beslenme eksikliklerinin bozukluğu tetiklemesidir.
- Otoimmün bozukluklar. Lupus gibi bağışıklık sistemi problemleri olan kadınların preeklampsi gelişme riski artar.
Preeklampsi riskinizi artırabilecek mevcut diğer sağlık durumları şunlardır:
- Şişmanlık
- Kronik hipertansiyon veya yüksek tansiyon
- Diyabet
- Altta yatan böbrek problemleri
- Orak hücre hastalığı
- Polikistik over sendromu
- Organ nakli öyküsü
- Çoğul gebelik
- Tüp bebek yöntemiyle gebe kalmak